Insaat sektöründeki işçilerin ortak öyküsü

 Merhaba arkadaşlar.bu yazı degerli dosdum kahraman Maraşlı Ahmet ustanin inşaat sektöründe kendi yaşadığı ve gözlemledigi durumları başından  gecen hadiseleri bu yazıda dile getirmis. Herkese iyi okumalar,yazıyı zevkle okuyabilirsiniz akici bir dille  yazılmış. bendisine burdan cok teşekkür ederim.

İnşaatta sorunlarımız daha işe başlarken başlar. İş bulamayız mesela. İş bulduktan sonra ise yine çok ciddi sorunlarla karşılaşırız. Bunları maddeler halinde ifade etmek gerekirse

1. Maaş sorunu. İş yeri bazen paramızı vermez, maaşımız içerde kalır.
2. Maaşımızı eksik alırız. Yani ya yevmiyelerimiz, ya mesailerimiz eksik çıkar.
   
3. Yevmiyeleri düşük olur. Piyasada 130 TL ise size 120 TL teklif ederler mesela. Bu genelde piyasanın darlığından iş imkanlarının olmamasından kaynaklanır.
4. Gün içi mesai olmaz. Erken bitirip gitme olayı genelde olmaz veya çok az olur.
5. Akşam mesaisi olmaz veya olsa bile çalışacak halimiz kalmaz.
6. İş ağır olur. “haydi haydi”li bir işe düşmüşseniz eğer haftada en az bir gün dinlemeniz gerekir ki bu da yevmiyelerinizin 100-110 TL’ye kadar gerilemesi demektir.
7. İş güvenliği olmaz. Emniyet kemeri veya iskele gibi güvenlik unsurları genelde bulunmaz ve ölümcül kazalar yaşanır.
8. İş sağlığına dikkat edilmez. Kaldıramayacağın kadar fazla yük yüklenir (mesela 10-15 tane 12’lik demiri sırtlamanız istenebilir) ve bel fıtığı gibi hastalıklar ortaya çıkar.
10. Saat 10 ve 15 çayları ya olmaz veya çok kısa bir zamanda verilir.
11. 8-6 çalıştırılır ki bu da normalden 1 saat fazla çalıştığımız anlamına gelir.
12. Yemekler kötü olur. Yemekler ya etsiz çıkar yada yenmeyecek kadar kötü yapılmış yemekler verilir. Bu da insanı iş şöyle dursun hayattan soğutur.
13. Koğuşlar aşırı kalabalık olabilir. 10 m² yerde 8 kişi kaldığınızı düşünecek olursanız nasıl bir ortam olacağını tahmin edebilirsiniz. Kirli iş elbiselerinin koğuşa konduğunu ve bir de koğuşta sigara içildiğini de eklersek eğer koğuş tam bir ahıra dönüşür...
14. Arkadaş ortamı kötü olabilir. Galiz küfürlerin edildiği bir ortamda veya mağara adamı gibi kaba saba insanların içinde çalışmak zorunda kalabilirsiniz.
15. Ekip arkadaşı bulamama. Herkesin bir akrabası veya hemşerisinin olduğu bir yerde tek başınıza çalışmak zorunda kalabilir ve işin zor kısımları size yaptırılabilir.
16. Her şeye rağmen ansızın işinize son verilebilir. Onun için “inşaatın sabahı yoktur” diye bir söz vardır. Yani akşamdan çıkışınızı verebilirler.
17. Maaşınızın asgarisi ayrı eldenler ayrı verilir ki bu da paranızın çar çır olması ve sigorta pirinizin düşük yatması demektir.
18. Bütün bu sıkıntılarına rağmen senenin nerdeyse yarısını işsiz geçirirsiniz. Yani ya iş bulamazsınız, bulsanız fazla çalışamazsınız (iş biter veya siz artık dayanamadığınız için çıkmak zorunda kalırsınız) veya kış aylarına denk gelir ki karşı ve soğuk havada çalışmanız mümkün olmaz.
19. Bu işin en güzel yanı yurt dışında olanıdır. Yaklaşık 2000 dolar gibi bir maaş alırsınız ki bu da sizin çektiğiniz sıkıntıları hiçe indirir ve tatminkar bir maaşdır. Ama yurt dışı işi de insana hayatta çok nadir nasib olan bir iştir.

İşte böyle. İnşaat işi dışardan gözüktüğü gibi kazançlı bir iş değildir. Ayrıca her nedendir bilinmez parasının da bir bereketi yoktur. İnsan ömür boyu çalışmasına rağmen hala kenara bir şeyler koyamaz hala çalışmak zorunda kalır. İnşaat işine girenlerin çoğu borçludur. Borcundan dolayı girmişler ve hiç bir zaman da borçlarını ödeyemezler veya ödemekle bitiremezler.

İnşaat işinde ahlaksızlık ta yaygındır ki içki, kumar, karı kız olayları bunların başında gelir.

Son olarak ta her nedense bu işe girenler başka bir işte yapamaz ve bu işte çalışmaya mahkum olurlar. Benden tavsiye eğer bir iş yapmayı veya çalışmayı düşünüyorsanız inşaat işi yapacağınız son iş olsun. Saygılarımla