Merhaba değerli blog okuyucularım. 15 günlük Norveç maceramı anlatsam sanırım destan olur ama elimden geldiğince iyi bir şekilde anlatmaya çalışacağım. 5 Temmuz günü osloya vardım uçak vasıtasıyla ve şehre
girdiğimde gerçekten beni etkileyen ilk şey stresin olmadığı bir yaşama merhaba demekti. Eğer ülkenizde veya dünyanın başka bir ülkesinde büyük şehirlerde yaşıyorsanız Norveç kesinlikle tam size göre ideal bir ülke. Nüfus az ve birçok şey sistematik bunun dışında ülkede en çok tercih edilen taşıtlardan birisi ise bisiklet evet yanlış duymadınız. Gençten yaşlıya a’dan z’ye herkes bisiklet kullanır özellikle osloda. Gezim boyunca gözlemlediğim bir başka şey ise insanların genç yaşta evlenmesi. Sokağa çıktığımda özellikle osloda vigeland park (gitmenizi kesinlikle önerdiğim bir park). Buraya geldiğimde 20-21 yaşlarında bayanların çocuklarının olduğunu görüyordum. Devlet gerçekten bu konuda iyi teşvik etmiş bundan eminim ( Osloda nerede yer içerim derseniz mümkün oldukça sokak kenarlarındaki dönercileri tercih etmeyin. Çünkü norveçte domuz ürünleri ve mahsülleri çok yaygın olduğundan dolayı sıkıntı çekebilirsiniz. Bu tip küçük yerlerde domuz ürünleri oldukça yaygın ve buraları işleten tiplerin çok güvenilir olduğunu söylemem kolay değil. Osloya geldiğiniz zaman en yakın tourist information bürosundan oslo pass almanızı tercih ederim. Gerçekten buna ihtiyacınız olacağını düşünüyorum. Müzeler ve pek çok şey için geçerli bu kart sayesinde daha önceden ödeme yaparak sıkıntı çekmeden sahip olabilirsiniz. Oslo şehri İstanbul,newyork,Londra,Paris şehirleri gibi çok büyük olmadığından şehir içinde otobüs veya trenleri kullanmanızı tavsiye etmem çünkü heryere yaya olarak gidebilmeniz mümkün.Bisikleti kullanırsanız daha güzel anlara hazır olun :) Alışveriş tutkunuz varsa oslo city centerda bulunan 2 tane alışveriş merkezi tam sizin isteğinizi karşılayacak cinsten ama fiyatların ucuz olduğunu söylemek biraz zor ( Oslo şehrinde parklar oldukça geniş bir yer tutuyor ve istediğiniz vakit dışarı rahatlıkla çıkabilirsiniz. Güvenli bir şehir bu konuda hiçbi kuşkunuz olmasın. Akşama doğru 7-8 gibi birçok yer kapanır ve sabaha kadar bütün gece klüpleri açıktır. Bu huzurlu şehirde yaşadığınızda gerçekten kaliteli bir yaşamı yaşadığınızı hissedeceksiniz. Trafik yok, korna sesi yok, ulaşım oldukça kolay. Adım atsanız heryerde bisiklet standı var ve turist informationdan alabileceğiniz kart ile bu bisikletleri gün içerisinde istediğiniz vakit kullanmanız mümkün. Norveç mutfağı gerçekten berbat sadece güzel balıkları var eğer sizde benim gibi etçilseniz sanırım döner ve kebaptan başka seçeneğiniz kısıtlı ( Osloda (Grönland) bölgesinde yaklaşık 2-3 tane türk lokantası var. Gitmenizi öneririm ama dediğim gibi ucuz olduğunu söylemek biraz zor. Oslo insanları gerçekten sıcak ve farklı kültürlere uyum sağlayabiliyorlar diyebilirim. Oslonun %50’sinden fazlası göçmen ve yaz aylarında dışarı çıktığınızda hani nerede orijinal Norveçlileri göremiyorum demeniz mümkün :D Bunun cevabı ise refah ve gelir seviyeleri yüksek olduğu için yaz aylarında ülkenin büyük bir kısmı yurtdışına çıkıyor tatil için. Buraların başında İngiltere,ispanya,İsveç ve Türkiye var.
Osloda 8 gün kaldıktan sonra Bergene geçmiştim. Bergen gerçekten yeşillik cenneti ve tamamen doğal. Bunun nedenini bilmiyorum ama Oslolular bergenlilere göre biraz daha sıcak diyebilirim. Bergen sürekli yağmur alan bir şehir o yüzden buraya yaz ayının tam sıcağında gitmenizde fayda var. Bergen gerçekten küçük ve nüfusu yaklaşık 250bin civarında. Şehirde yapılacak fazla bi etkinlik yok ve turistler için 5-6 yer var o kadar. Tabikide osloya göre daha pahalı bir şehir gerek yeme-içme gerek konaklama olsun. Bergene geldiyseniz Floyen tepesine çıkmanızı kesinlikle öneririm. Tepeye ya değ treniyle çıkacaksınız yada o 1 saatlik zigzak yolu yürüyeceksiniz seçim sizin :D Ama ben yürümeyi sevdiğimden dolayı dağ trenine binmedim. Dağ treninin fiyatı ise 50 kron. Yaklaşık tepeye çıkmanız dağ treni ile 3-4 dakika yürüyerek 1 saati alıyor. Bergemde balık pazarında balık yemenizi öneririm gerçekten taze ve güzel balıkları var ama fiyatlar dudak uçuklatacak cinsten. Ben küçük sandviçte çiğ somon yemiştim kremalı bir şeydi ve fiyatı 100kron türk lirasıyla 36 lira ( Tabii o kadar yemeğe vermem diyorsanız Mcdonalds ve BurgerKing ayrı bir seçenek ( Her şeye rağmen bu küçük şehri gerçekten sevdim. Norveçe geldiğinizde sanki ayri bir dünyada olduğunuzu hissediyorsunuz ve eğer gerçekten büyük şehirlerden sıkıldıysanız norveçin bütün şehirleri yaşamak için tam size göre ideal biryer gerçekten. Gereksiz ses yok bağırış çağırış yok korna yok. Tabii gece klüplerindeki gençler bazen çitayı aşıyor bunu açıkça dile getirmek gerekirse ( Sanırım oda alkolün verdiği etkilerden birtanesi. Her şeye rağmen 15 gün gerçekten çok eğlenceli geçti. Buralara gelip görmenizi gerçekten isterim. Osloya gittiğinizde Opera binası,aker brygge ve vigeland parka gitmeyi sakın unutmayın tabi karl johan caddesini unutmak mümkün değil ( Birdahaki yazımda görüşmek üzere, Hoşçakalın (
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder